10.9.10

geceperest


uykucuktan yalanlar kıvıran sevdiceğim
bebeklikten geceyi seven
korkularına inat karanlığa sığınan
güneş gözünü alınca geri isteyen utanmasız,
sadecik
beyazcık masum prenses
bu senin şarkındır;

dün bir rüya gördüm
gökyüzünde 3 tane dolunay vardı
sen balkondan balonlar atıyordun
gökyüzüne kaçıyordu hediyelerin
babaannenin düğününü seyrediyordun
uçurtma gibi uçarıydın
zamansızdın
aşınmamıştı hayallerin
hayat henüz sana 'hayır' diyecek gücü toparlayamamıştı kendinde
gülücüklerine bayılıyordu tanrılar
sen gülünce
şehir gülerdi
ağlasan kediler de ağlardı

sen küçücükken baban sana hemen unutacağın masallar anlatırdı
büyüyünce o geceleri düşün diye
hafızanı oralarda bıraktın
aramaya da dönmedin

bilirsin
gece insanları bir geceden iki gün damıtır
daha çok çok yaşar, sever
düşlemeye, incinmeye, okumaya
varolmaya daha bir sarılır
yorganı yıldızdandır

bilirsin, birileri de bu dünyada
koşmamalıdır
düşünmek varken, beklemek
şiir yazmak saat 2.27'de
özlemek varken annenin elinin üstündeki ben'i

dar vakitler geceye uymaz,
zaman genişleyen bir kavramdır
ne kadar genişse, içini o kadar doldurur uykusuzlar
hem
gece uykusuzları rüya bekçisidir
sokak lambalarının nöbetçisidir
birileri herşeyi tüketirken
gececiler gölge biriktirmelidir

bilirsin gece kabusları da
gündüzün zehridir


sen gençledin sonra..
gecelerin yardımıyla,
aşkı anladın
hayat 'hayır'lara başladı
hayırdır dedin

kaygı nedir bilmezdin,
zamana bırakmak ona direnmenin
gündüzün kör eden gerçeğini örtmenin
en iyi yoluydu
rağmen büyüdün

saat 3.47 .. bir gece daha
dudaklarını beyazlattı endişelerin
memelerin acıyor
kaşını ortasında iki çizgi
hayalinde, sırtında yıldızdan bir pelerin
sabahları örtelim
acılar derin

15.Kasim.08 / eda d.